

Kimine göre hayat, tek başına yürünülen bir yoldur. Kimileri hayatı; eksilten, bölen, çarpan ve sonra topla kendini dedirten işlemler kategorisinde değerlendirir. Bazılarına sorduğunda, ‘derttir’ der, bazıları da ‘gülümsenmeyen gün eksiktir’ vurgusu yaparak cevap verir.
Nerde, nasıl olursak olalım yine de; hayat bana gülmedi, güzel yaşamak bana uğramadı, şans kapımı çalmadı diyerek hayıflandığımız çoktur. Şartlar mutlu etmedikçe, haklı ya da haksız fark etmez sitem ederiz. Hatta canımıza kor ateş düştükçe suçlu bile ararız.
Birde hayellerimiz vardır, uğruna dileklerde bulunduğumuz. Beklentilerimiz vardır yaşamayı arzuladığımız. Her koşulda, her konuda olmayabilir ama beklentilerimizin dengi olan seçimleri ne kadar doğru yapıyoruz? Seçimlerim, beklentilerimi karşılar mı sorusunu kendimize ne sıklıkla soruyoruz? Hayalini kurduğumuz yaşam için doğru kararlar alabiliyor muyuz? Bu hesaplaşmaları dürüstçe zihnimizde ne denli yapıyoruz?
Değerli şairimiz, şiirinin mısralarında;
“…………
Şüphe başlangıçtır, karar nihayet
Zamanı zamana etme şikayet
………..” (Abdürrahim Karakoç/ Tut Ellerimden)
diyen sözleri ile ne çok haklıydı. Zamanı zamana şikayet etme kısırdöngüsünde oldukça; geçmiş zamanı heba eder, gelecek zamanı görünmez kılarız.
Hayattan beklentilerini, seçimleri ile dengeleyemeyen insanlar her daim hayel kırıklığı ile yüzleşirler, yorulurlar ve yoruldukça bir yere varamamaktan usanırlar. Sonra, mutlu olamayan ve mutluluk paylaşamayan bireyler topluluğu olarak birbirimizi yargılıyoruz. Ya beklenti çıtamızı düşürmeli ya da seçimlerimizi doğru yapmalıyız. Yaşananlar karşısında bazen seçim; sabır göstermek, zamana bırakmak da olabilir. İnanın bu bile bir seçimdir. Yeter ki ne istediğini bil.
Zor süreçlerde dahi, uygun adımlar ile yürüdüğün müddetçe, belki her şey yolunda gitmeyebilir, standartların altındasındır, dört dörtlük değildir sahip oldukların ama hiç değilse kendini mutlu etmekten alıkoymazsın. En azından çok fazla üzülmezsin.
Öyleyse;
Avuçlarım beklentilerim,
Ayaklarım seçimlerim…
Ve dengeleyin….
Yine güzel bir konuya değinmişsiniz Elif hanım. Seçimlerimiz ve beklentilerimiz. Ve ikisinin birleştiği yerde bulduğumuz ya da bulamadığımız mutluluk. Bence seçerken beklentilere göre seçmiyoruz. Bu benim görüşüm tabiki. Seçerken o anki hislerimizle hareket ediyoruz. Tabiki seçimin sonunda beklentilerimiz de var. Bununla birlikte beklentilerimiz karşılanmadığında mutluluk katsayımız düşebiliyor. Sonuç olarak da sizin dediğinize geliyoruz. Seçimlerle beklentileri dengelemek gerekiyor. 👏👏👏