

Yaşamayı nasıl anlatırsın? diye sordular;
Dik yamaçlarım var soluk soluğa kalıp nefesimin zor yettiği,
Rüzgar ters estiğinde gözlerime toz dolar,
Sağnak bir yağmur bastırır üşürüm,
Ayağım taşa dolanır düşerim,
Sağa mı dönmeli şimdi sola mı diye çokca düşünürüm,
Seçtiğim patika yol çıkmazdır kimi zaman,
Onca yolu karanlıkta geri dönerim,
Korkarım tanımadığım sesler kulağıma değdikçe,
Güvenli sığınaklar aramakla geçer vakitlerim,
Yokuş aşağıya inerken titreyen dizlerime yenik düşer yuvarlanırım,
Yara bere içinde kalırım bir kayaya, ağaca çarpıp durana kadar,
Aç kalmışlığım da vardır, susuzluk çektiğimde,
Oturup sesim kısılana kadar ağlamışlığım da vardır elimi yüreğime getirip yalvarırcasına dualar etmişliğimde,
Hayaller kurarım türküler eşliğinde,
Olmayan güzel düşlerime vardır sövmüşlüğümde,
Yanındayım her zaman dediklerimin gölgesine rastlamak ne mümkün,
Hiç olmamışlar ki zaten demişliğimde,
Olması için adaklar adadığımın, günü gelince olmadığına sevinmişliğimde vardır,
Önce kendime, sonra çevreme, mantığımla ironik olan duygularıma çokca gülmüşlüğümde,
Ruhumu askıya alıp varlığımla kavga edişlerimde vardır,
Heba olmuş sevmişliğim, ömre bedel sevilmişliğimde,
Ufacık bir kesi için ortalığı ayağa kaldırmışlığımda vardır derin yaralarımı yüzümü bile ekşitmeden dikmişliğimde,
Bir çırpıda uzaklaşmışlığım ve defalarca şans vermişliğimde,
İşte budur yaşamak dendiğinde…
Dümdüz yürünmüyor hayat yolu,
Aslında hep tek başınasındır yaşam boyu!
Elif ACAR
Instagram: _ruha.dokunus
Instagram: elifacar_e